Levant Bölgesi denilen coğrafyada m.ö. 4000’li yıllarda ehilleştirildiği bilinen zeytin ağacı Akkadca
‘zerdum’, Sümerce ise ‘gi-rim’ olarak bilinirdi. Zeytin, milattan on bin yıl öncesine kadar Doğu
Akdeniz havzasının doğal bitki örtüsü olarak yayılmıştır. İnsanlık tarihinde buğday, arpa ve bezelyeden sonra zeytin evcilleştirilen 4. kuşak bir üründür. Hitit metinlerinde zeytin şu şekilde geçer. “Nasıl zeytinin kalbinde yağ bulunuyorsa, Ana
tanrıçanın da Hatti ülkesinin kralını, kraliçesini prenslerini ve Hatti ülkesinin insanlarını kalbinde ve ruhunda arkadaşça bulundurmasını dilemektedir” (Guterbock H, 1968)
Antik çağlarda Anadolu kentleri zeytini ‘sıvı altın’ olarak tanımlamıştır.
Mitolojiye göre, sıvı altın için Yunan Tıp ilminin kurucusu sayılan Hipokrat’ın yıkanamayanlara,
zeytinyağı ile vücutlarını ovmalarını önerdiğini, spor yapan atletlerin, kaslarını parlatıp yumuşatmak
için zeytinyağı kullanmayı önerdiğini biliyor muydunuz? Peki Olimpiyat şampiyonlarının, zeytin
dalından taçlarla onurlandırıldığını. Zeytin Ağacı kesenlerin ağır cezalarla cezalandırıldığını… İşte
bu ve bunun şeklinde yüzlerce nedenden ötürü Zeytinyağına sıvı altın denilmiştir.
Ege Bölgesi’nin ılıman iklim özelliklerine sahip yöresindeki zeytin meyvelerimiz, şaşırtıcı tatlar
bırakarak size dünya standartlarında Sızma Zeytinyağı sunmamızı sağlıyor.
45 yıldır bu temiz toprakta tarım yapılmadığı için uyuyan bir güzeli uyandırmaya çalışıyoruz.
Çabalarımız çok cesaret verici sonuçlar vermeye başlıyor. Bu temiz toprağı korumayı ve
sürdürülebilirliği öğrenmeyi amaçlıyoruz.
Tek bir bahçeden hasat edilen zeytinlerimizi, toplandıktan sonraki 24 saat içerisinde, sadece
soğuk sıkım tekniği ile (18 – 26 °C arası) pres yapıyoruz. Zeytinyağını bir süre çelik tanklarda
beklettikten sonra paylaşıma hazırlıyoruz.
Bu hasatta olduğu gibi amacımız her zaman güçlü aroma, düşük asitlik ve zengin içerik elde etmek
olmuştur. Zeytinlerimizden en fazla hacmi elde etmek hiçbir zaman hedeflerimiz arasında
olmayacaktır. Zeytinyağımızın ve onunla birlikte gelen sağlık yararlarının tadını çıkaracağınızı
umuyoruz!
Zeytinyağının en büyük düşmanlarından biri ışıktır.
Koyu renk cam şişe sayesinde zeytinyağının tazeliğini ve rengini ışıktan koruyabiliyoruz.
Işığa maruz kalan zeytinyağı antioksidanlarını kaybetmesinin yanı sıra ranside olur (acılaşır).
Aroması ve rahiyası hızla ve çabucak kaybolur.
Böylelikle sofranıza ulaştığında, rengi ve tadıyla enfes Ege zeytinyağını bulacağınızı garanti
ediyoruz. Gün boyu ışığa maruz kalmış şeffaf plastik ve şeffaf cam şişelere konulmuş
zeytinyağlarından uzak durmak gerekir.
Koyu renk cam şişe sayesinde zeytinyağının tazeliğini ve rengini ışıktan koruyabiliyoruz.